Atopik dermatit, kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlık, cildin kurumasına, pul pul dökülmesine ve yoğun kaşıntıya sebep olan bir durumdur. Cildin sürekli kaşınması, kızarıklık, kabarıklıklar, derinin kalınlaşması ve hatta cilt yüzeyinde açık kesiklere yol açabilir.
Atopik Dermatit Nasıl Başlar?
Atopik dermatitin çeşitli çevresel etkenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Özellikle çocuklarda, alerjik bir alt yapı varsa, toz, toprak ve polene maruz kalmak bu kronik cilt rahatsızlığına sebep olabilir. Ayrıca, laktoz gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilen gıdalar da atopik dermatit riskini artırabilir. Çocuklarda sıkça görülen enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı ve aşı sonrasında da atopik dermatit vakalarında artış görülebilir. Evde kullanılan kimyasal temizlik ürünleri de özellikle bebek ve çocuklarda atopik dermatitin alevlenmesine neden olabilir. Bebeklerin ya da çocukların kimyasal maddelere fiziksel teması olmasa bile, temizlik sırasında havada bulunan gözle görülmeyen moleküllerin solunması bile atopik dermatitin şiddetlenmesine yol açabilir.
Atopik Dermatit Nasıl Anlaşılır?
Atopik dermatitin varlığını tespit etmek için farklı yöntemler bulunmaktadır. Atopik dermatit teşhisi için ilk adım, hastanın yaşadığı semptomların detaylı bir şekilde incelenmesidir. Bu hastalığa sahip bireylerde genellikle şu belirtiler görülür:
- Cildin aşırı kuruluğu
- Kaşıntı
- Kızarıklık ve hassasiyet
- İkincil enfeksiyonlara bağlı olarak deride sıcaklık artışı ve iltihabi akıntılar
Bu belirtiler, atopik dermatiti düşündürebilir. Ancak hastalığın kesin teşhisi için farklı değerlendirmelere başvurmak gerekebilir. Genellikle vakaların büyük bir kısmında teşhis, klinik belirtilerin incelenmesi ile konulur, çünkü hastalığı doğrulayacak spesifik bir test yoktur. Cilt lezyonlarının dağılımını ve şeklini incelemek, hastalığa özgü diğer semptomları gözlemlemek ve tıbbi geçmişe odaklanmak, atopik dermatitin doğru bir şekilde teşhis edilmesini sağlar.
Atopik Dermatit Vücutta Nerelerde Görülür?
Atopik dermatit, vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkabilen bir durumdur, ancak genellikle kafa derisi, eller, ve yüz gibi bölgelerde daha sık görülür. Atopik dermatit, vücudun çeşitli bölgelerini etkilese de, en sık olarak eller, dirsek içleri, diz arkaları, yüz ve kafa derisinde görülür. Özellikle dirseklerde ve diz arkalarında, ciltte kırmızı döküntü ve lekeler şeklinde belirtiler ortaya çıkabilir. Atopik dermatitin yerleşim yeri zamanla değişebilir, yaş ilerledikçe farklı bölgelerde ortaya çıkabilir. Semptomlar arasında kabarcıkların oluşması ve cildin renginde değişiklikler görülmesi gibi ağrılı belirtiler bulunabilir.
Atopik Dermatit ile Yaşam
Atopik dermatit, kronik bir rahatsızlıktır. Atopik Dermatit, hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu rahatsızlığı kontrol altına almak ve semptomları azaltmak için şu önlemleri alabilirsiniz:
- Hastalığı tetikleyebilecek şeylerden kaçının.
- Ilık su ile kısa banyolar yapın.
- Doktorunuzun önerdiği ürünlerle bir cilt bakım rutini uygulayın.
- Koku ve boya içeren cilt ürünlerinden kaçının.
- Atopit dermatiti tetikleyecek içerikli sabunlar kullanmaktan kaçının.
- Hava geçiren giysiler terlemeyi azaltabilir, bu da dermatit şiddetini azaltabilir.
- Etkilenen bölgelere günde en az bir kez uygun bir nemlendirici kullanın.
- Etkilenen bölgeyi kaşımaktan ve dokunmaktan kaçının.
- Stresi en aza indirin, çünkü stres atopik dermatit semptomlarını tetikleyebilir.
- Olumsuzlukların ortaya çıkmasını önleyebilmek için yaşam tarzınızda gerekli değişiklikleri yapın.
Atopik Dermatit ’i Neler Arttırır?
Atopik dermatitli kişilerin yaklaşık yarısında besin alerjileri görülebilir. Özellikle çocuklarda süt, yumurta, yer fıstığı, buğday, fındık, soya içeren ürünler, balık ve kabuklu deniz ürünleri atopik dermatit semptomlarını tetikleyebilir.
Duygu durumundaki değişiklikler ve stres, atopik dermatite neden olmasa da kaşıntı ve kaşıntıyı tetikleyebilir. Kızgınlık, hayal kırıklığı ve utanma gibi duygusal durumlar, ciltte kızarıklık ya da kaşıntıya yol açabilir. Stres, kaşıntı ve kaşınma döngüsünü artırarak durumu kötüleştirebilir.
Atopik dermatitli bireylerde cilt enfeksiyonları sıkça görülebilir. Bulaşıcı organizmalar bu kişilerin cildinde genellikle normalin üzerinde bulunabilir ve kaşıntıya neden olan tahrişli ciltte daha kolay iltihaplanmaya sebep olabilir. Bu yüzden enfeksiyonlardan korunmak için hijyen konusunda dikkatli olunmalıdır.
Atopik Dermatit e Neler İyi Gelir?
Tedavi için bu tetikleyici faktörlerden uzak durmak büyük önem taşır. Cilt lezyonlarını artırabilen nem oranındaki azalma ve sıcaklık değişiklikleri gibi etkenlere dikkat edilmelidir. Ayrıca, stafilokok ya da uçuk enfeksiyonu varsa, uygun ilaçlarla tedavi edilmelidir. Kaşıntıyı kontrol altına almak ve hissetmemek için doktorun reçete ettiği ilaçlar kullanılabilir. Stres ve endişenin kontrolü de tedavide önemli bir rol oynar.
Atopik dermatite sahip olan hastaların cildinin yeterli nemlendirilmesi oldukça kritiktir. Bu nedenle, banyo ya da el yıkama sonrasında günde en az iki kez nemlendirici merhemler uygulanmalıdır. Düşük su içeriğine sahip, kalın krem ve merhemler cildi etkili bir şekilde nemlendirdiği için tercih edilmelidir. Atopik dermatitte cilt bakımı, genellikle az sabun içeren ya da sabun içermeyen temizleyicilerle ve ılık su kullanılarak yapılmalıdır. Banyo ya da duş sonrasında hastalığa uygun kremler kullanımı sıkça önerilir. Atopik dermatit tedavisinde kullanılan ilaçlar, cilt lezyonlarının durumuna bağlı olarak değişebilir.
Atopik Dermatit 'ten Korunma Yolları
Atopik Dermatit oluşumunun kesin nedeni bilinmediği için, bu durumu tamamen önlemenin bilinen spesifik bir yolu bulunmamaktadır. Ancak, atakları azaltmak adına tetikleyicilerden kaçınmak önemli bir rol oynayabilir.
Atopik Dermatit ve Egzama Arasındaki Farklar
İnsanlar genellikle kuruluk, kaşıntı, döküntüler ve diğer cilt lezyonlarına neden olan durumları ifade etmek için atopik dermatit ve egzama terimlerini birbirinin yerine kullanır. Atopik dermatit, egzama çeşitlerinden biridir. Egzama atopik dermatit, diskoid egzama, dishidrotik egzama gibi birkaç farklı cilt iltihabı türünü içerir ve cildin kaşıntısına, iltihaplanmasına ya da döküntü benzeri görünümlere sebep olabilir.
Atopik Dermatit Kalıcı mı? Kendiliğinden Geçer mi?
Atopik dermatit, kronik bir hastalıktır ve bu durumu tam anlamıyla iyileştirecek bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, hafif vakaların bir kısmı kendiliğinden iyileşme gösterebilmektedir.
Atopik Dermatit Olan Kişiler Nasıl Beslenmeli?
Süt ve süt ürünleri, yumurta, yer fıstığı, çiğ domates, yapay renklendirici ve koruyucuların beslenme düzeninden çıkarılması gibi basit bir yaklaşım, semptomların yaklaşık dörtte üçünde belirgin bir iyileşme sağlayabilir. Ayrıca, diğer alerjilerin gelişimini önlemek adına kişide alerjiye neden olan besinlerin mümkün olan en erken aşamada tespit edilmesi önemlidir.
Atopi Eğilimli Ciltlerin Uygulaması Gereken Bakım Önerileri
Atopiye eğilimli ciltlerde, cildi nemli tutmak ve cilt bariyerini güçlendirmek son derece kritiktir. Alerjenlere açık olan cilt bariyerinin güçlenmesi, şikayetlerin azalmasına yardım edebilir.
Atopik cildi olanlar şu bakım önerilerini uygulayabilirler.
- Cildi kaşıma alışkanlığından kaçınmak
- Alkol ve kimyasal içerikleri olan ürünlerden uzak durarak cildi tahriş etmemek
- Çok sıcak ya da çok soğuk suyla duş almamak
- Pamuklu ve hava geçiren giysiler tercih etmek
- Stresten kaçınmak
Atopik Ciltle Nasıl Baş Edilir?
Atopik cilt ve atopik dermatit tedavisi iki aşamalı bir yaklaşım içerir. İlk aşamada, dermatoloji uzmanı tarafından akut atak döneminde reçete edilen kremler, şuruplar kullanılabilir. Bu ilaçların düzenli ve uygun şekilde kullanımı son derece önemlidir. Kişi hastalığın tetiklenebileceği durumlardan kaçınmalıdır. Düzenli yapılan kontroller ve hastalığın doğru şekilde yönetilmesi ile atopik cilt rahatsızlığının verdiği rahatsızlıklar minimuma indirilebilir.